YENİ MALATYASPOR HEDEFE YAKIN

Kim ne derse desin sahamızdaki Kasımpaşa beraberliği de deplasmandaki Bursaspor beraberliği de oldukça önemli ve de konulan hedefe yönelik atılan koca bir adım esasında. Bakmayın siz ‘düşeceğiz’ diyen şom ağızlılara, zira takım aldığı bu iki puanla lige tutundu bana göre.

Allah kimseyi Yeni Malatyaspor’un 4 haftalık galip gelememe sürecini fırsat bilip, Erol Bulut ve yönetime ağız burun dalanların düştüğü gaflete düşürmesin.

Hedef- durum denkleminde bakıldığında takımın aldığı sonuçlar ve bulunduğu yeri düşüşteyiz diye yorumlayanların pekte iyi niyetli olmadığını söylemek isterim. Ancak biz yine de bu şaşkınları bir parça mutlu etme adına ‘düşüş’ dedikleri şu süreci bir masaya yatıralım isterseniz…

Gelin önce şu soruyu soralım kendimize: Acaba gerçekten dışarıdan tarafsız bir gözle bakıldığında da içinde bulunduğumuz durum ‘düşüş’ olarak mı algılanıyor?

Ya da haftalık Süper Lig toplu sonuçları ve puan tablosuna bakmayı ihmal etmeyen futbolseverleri ‘sağlam’ bir takım düşüncesine mi sevk ediyoruz?

Yani şunu anlatmaya çalışıyorum; 4 maçta (Sivas, Antalya, Kasımpaşa, Bursaspor) 5 puan almış bir Yeni Malatyaspor’dan biz ne bekliyorduk?

Camianın aklıselim düşünen kesimini tenzih ediyorum, ancak yukarıda tarifini verdiğim fırsatçılar çoğu zaman gerçek dünya ile hayal dünyasını iç içe geçirip, dumanlı bir kafayla olaylara bakıyor.

Süper Ligin şu zorlu atmosferinde oynadığı oyun ve aldığı puanlarla Yeni Malatyaspor hala bugün birçok takımın 1 tık ötesinde. O ötesinde olduğu takımların kadro yapıları, ekonomileri ve hoca tercihlerini de gözden kaçırmamanızı belirtmek isterim. Aslında yapılan eleştirilerin (İyi niyetli eleştiriden bahsediyorum) bu 4 maçlık periyodun ardından gelmesinin en önemli nedeninin, beklenti skalamızın yüksek olması diye düşünüyorum. Samimi olalım takım ve hoca beklentilerimizin üzerinde bir performans sergileyerek hepimizi şaşırttı. Allah aşkına kim derdi ki geçen sezon ki 1. Lig kadrosundan Ertaç, Sadık, Azubuike, Murat, Pereira, ve Rahman Süper Lig’de bizim kurtarıcımız olacak? Ve düşünün bu oyuncuları 1 hafta ilk on bir de görmezsek çatacak yer arıyoruz.

Hani Ak Parti’nin ülkemizde başlatmış olduğu kalkınma hamlesini anlatmak için sık sık başvurulan bir söz var ya, ‘Nerden nereye’ diye, hah işte tam bu duruma uyacak cümle: Nerden nereye. O yüzden bence eleştiri yaparken bazı noktaları gözden kaçırmayalım.

Bu Ertaç, Pereira, Sadık, Murat, Rahman, Azubuike nasıl bu hale geldi iyi irdeleyelim.

‘Zaten bu oyuncularda vardı o cevher’ diyenler hem geçen sene İrfan Buz’un olduğu döneme, hem de Ertuğrul Sağlam’ın olduğu Süper Lig’in ilk haftalarına bir göz atsınlar derim.

Azubuike dışında bu oyunculardan hangisi bu performans ve istikrara sahipti?

Yani şunu demek istiyorum: Bu takımdaki mevcut kapasiteyi, oyuncunun durumunu, hangisinin hazır olup olmadığını en iyi bilecek kişi Erol Bulut’tur.

Yönetimin transferi boş geçerek topu üzerine attığı bu genç hoca bilmem farkında mısınız, bugüne kadar her futbolcusundan maksimum verim aldı. Uzaktan izleyip, ‘Vay efendim Mustafa neden oynatılır, vay efendim Pereira neden alınır, Dening neden küstürülür?’ gibi gelişi güzel yorumlar yapmak sahibini boşa düşürür.

‘Neden düşüşteyiz?’ sorusuna ise hem antrenmanları izlerken edindiğim izlenimler, hem Erol Hoca’dan aldığım bilgiler ışığında şöyle bir cevap verebilirim:

Her takımda, her futbolcuda olması muhtemel, tamamen maç trafiğiyle, çalışma temposu ve fiziki durumla alakalı bir süreç.