Malatya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63119.150$

YA OYNANACAK YA OYNANACAK!

18 Mayıs 2020, Pazartesi 13:31
UEFA dünya futbolunda pek görülmemiş bir olaya imza atarak gece vakti federasyonlara bir tehdit mektubu gönderdi ve "Ligleri oynatın" dedi! 

Bir yandan da ülkenizin kamu kuruluşlarıyla irtibat halinde olarak bunu yapın diyerek tavsiyede bulundu.

Güler misin ağlar mısın! 

Sen kalk ültimatom gibi oynatın de sonra da 'danışarak' tavsiyesinde bulun. 

Dünyada UEFA'nın organizasyonları FIFA'ya göre en az 10 kat daha fazla para kazandırıyor. Ceferin'in mektubu yazmasındaki neden elbetteki para. İstiyor ki bütün organizasyonlar yapılsın, maçlar oynansın, sponsorlar ve yayınlardan UEFA'ya paralar akmaya devem etsin.

Yani insan canı umurunda değil!

TFF de "Haziran başında şartlar uyarsa başlayabiliriz" diyerek UEFA'ya şirinlik yapan ilk ülke federasyonu oldu. Oysa biliyoruz ki Avrupa'daki federasyonlar tarih karmaşasında. İngiltere, İtalya, İspanya, Almanya her gün onlarca ölüm vakası açıklıyor. Türkiye onlara göre çok daha iyi durumda. TFF belli ki böyle bir açıklama yaparak hem UEFA'nın gazını aldı hem de ligin başlangıcı ile ilgili tartışmalara nokta koydu.

18 kulüp başkanına anket yapsanız ve "Haziranda ligin başlayacağına inanıyor musunuz?" diye sorsanız, eminim ki 18'i de "Hayır" der. Zaten bunu bu şartlarda söyleyebilen kahindir. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca altı çizilecek bir şey söyledi: "Daha enfeksiyonun ve salgının başındayız." Uyarılara rağmen bazı sorunların devam ettiğini belirtti. Bu şartlarda lig falan başlayamaz. Bunu TFF de biliyor. Haziranın yanı sıra TFF'nin 'alternatif planlarımız var' söylemi de var. Ama gel görki Türk futbolunun karar alıp vermede en aciz görüntü veren federasyonun A planları bu şekilde iken yedek planları nasıl olur düşünmek dahi istemiyorum. 

Ha birde 40 derecede nasıl top oynatacaksınız o da cevap bekleyen bir başka soru. FIFA önce sağlık diyor, Ceferin ise önce maç…

GERİSİNİ VARIN SİZ DÜŞÜNÜN! 

Bir gün köyden birisi ölmüş ve defin işlemleri başlamış… Ancak bir sorun varmış; köyde imam yok. 

Ara ara yok. 

Bizim Ömer Hayyam atlamış ortaya 'cenaze namazını ben kıldırırım' diye. Cemaat çıkışmış, “Yahu sen sarhoşun berduşun tekisin, katiyen olmaz arkanda saf tutmayız” diye ama ne yaparsın başka da çare yok. Hayyam başlamış namazı kıldırmaya…

-Hakkınızı helal ediyor musunuz? -Ediyoruz! 

Tam da o esnada Ömer Hayyam tabuta eğilip mevtaya şunu fısıldamış: Eğer öteki tarafta buraları soran olursa onlara deki Ömer Hayyam imam olup cenaze namazı kıldırıyor, gerisini varsın düşünsünler.

İranlı Şair, Filozof, Matematikçi ve Astronom Ömer Hayyam’ın dediği gibi gerisini varın siz düşünün. 

Değer yargıları olmayan, kendi nefsi için gözünü körelten, İnsan onuru nedir bilmeyen, haddinin sınırı bulunmayan adamlar kalkmış dürüstlük, doğruluk, adamlık dersi veriyor. 

Vah memleketim vah!

Gazeteciyim deyip çorba parasına ilkerini satan mı dersin, futbol antrenörüyüm deyip kapı kapı dolaşıp kendini bir yerlere atmak için pas pas olan mı dersin, sadece kendi işini halletmek için futbola yönetici olup emellerini hayata geçirmek için Malatya’yı yakacak kadar gözünü karartan mı dersin, birbirlerine etmedik küfür, yapmadık ayak oyunu bırakmayıp daha sonra aynı ortamda fotoğraf kareleri veren mi dersin! 

İşin en kötü yanı ne biliyor musunuz... 

Bu adamlar kendilerini yutturduklarını zannediyorlar. Bilmezler ki alınlarına yapışan etiketlerin 40 yıl boyunca en mükellef hamamlarda aklansalar da paklansalar da çıkmayacak türden etiketler olduğunu. 

Aslında özet şudur: Hayyamların cenaze namazı kıldırdığı bir memleketin cenazesi çoktan kaldırılmıştır!