Malatya
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63753.043$

SENARYO AYNI AKTÖR FARKLI !

26 Kasım 2019, Salı 22:12
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Fenerbahçe’nin penaltısının penaltıyla uzaktan yakından ilgisi yok, Yeni Malatyaspor’un sayılmayan golü buz gibi gol! Son haftalarda saha içerisindeki mücadelenin, gollerin, pozisyonların önüne geçerek kendilerini futbolla ilgili kurulan cümlelerin öznesi yapma konusunda pek hünerli davranan saygıdeğer hakemlerimiz bu haftayı da boş geçmedi.

Her hafta aynı senaryo, her hafta aynı mevzu; değişen tek şey aktörler!Bu sefer de Mete Kalkavan denen hakemlikle, dolayısıyla da futbolla uzaktan yakından alakası olmayan bir zavallının marifetlerini izledik.

Durdu durdu öyle anlar da öyle kararlar verdi ki; bir tek maçın skorunu Fenerbahçe’nin lehine tayin etmediği kaldı.El vicdan, birisi çıksın bana Yeni Malatyaspor’un ağları bulduğu pozisyonda hakemin neden golü iptal ettiğini açıklasın lütfen!

Kaleci Altay gözü kapalı topa yükseliyor, hemen çevresindeki Chabake ve Jahovic kimseye temas etmeden pozisyonu kovalıyor, top boşa düşüyor ve Mina golü atıyor.

Ancak Mete kalkavan VAR’a bile gerek duymadan golü iptal ediyor.

Sakın kimse hakem faul kararını top ağlarla buluşmadan önce verdi demesin, zira hakemler hangi akan pozisyonun nasıl sonuçlanacağını hepimizden iyi sezerler.

Hakemin pek halis olmayan tavır ve profesyonel tetikçilere bile taş çıkartan hali bu kez ilk yarının son anlarında kendini gösteriyor, kaleci Farnolle’nin rakip oyuncuya o kadar ki temasının olduğu bir pozisyon sonrası, hem de bu kez VAR’a başvurarak penaltı kararına hükmediyordu.

Lütfen dikkat buyurun penaltının verildiği dakikaya…

Fener golü bulsa, o moral bozukluğuyla devre arasına girecek Malatya’nın belki de maçı çevirmeye ne psikolojik ahvali ne de gerilen kasları elvermeyecek.

Sadece bu pozisyonlar mı?

Elbette ki değil, maçın her anında küçük şeyleri kovaladı durdu pek hünerli hakemimiz. Hatta maçın 90. dakikasında son bir umutla öyle bir noktadan o kadar ince bir faul verdi ki, vicdan ve akıl sahibi olup da çileden çıkmamak mümkün değildi.

‘Hakeme rağmen’ gibisinden futbol dünyasında pek sık kullanılan bir söylemle aldığımız 1 puanı taçlandırmak ister gönlüm fakat bir taraftan da kaçan köz gibi 2 puanı düşündükçe elde olmadan üzülesim geliyor.



KAFAMDA DELİ DÜŞÜNCELER...

Hadi itiraf edelim...

Sizin de şu Yeni Malatyaspor'u izlerken içten içe kısık sesle de olsa 'bu kalitesiz ligde acaba bu sene şampiyonluk gibi bir rüyayı gerçekleştirebilir miyiz' gibisinden deli bir düşünceye kapıldığınız olmuyor mu?

Çekinmeyin itiraf edin.

Açıkçası benim kafamda şu günlerde böyle bir hayal belirdi. Siz bakmayın hayal dediğime aslında onun adı hedef.

Yıllar önce 2.ligde iken bu inancı ve de emareleri ilk gördüğümde 'O sene bu sene' diye bir slogan üretmiştim. O günlerde benimle dalga geçenler, eminim şimdi de kafaya alır bir tavırla karşıma geçecekler.

Olsun varsın dikilsinler, ben derim ki her şey büyük düşünmekle başlar. Kimse hayallerimizin, rüyalarımızın önüne de set çekemez ya!

Bu şiir tadındaki takımın, söylerken bile tansiyon dengemizi bozan 'şampiyon' olmasına engel teşkil edecek herhangi bir neden görebiliyor musunuz?

Samimi olalım, bu hedefi şuan ne yönetimimiz ne de hocamız dillendirebilir. Onlar haklı olarak baskı unsurunu hesaba katıyor.

Ya biz?

Bizi engelleyen ne var?

Sizi bilmem ama ben bundan sonra bu duygularla izleyeceğim bu takımı.

Her golümüzde 'O sene bu sene' diye zıplayacağım havalara.