Malatya
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63894.350$

SAĞLAM HOCA SAĞLAM TAKIM

21 Haziran 2017, Çarşamba 10:06
Ertuğrul Hoca tüm Malatya’ya hayırlı olsun.

Açıkçası beklentilerin üzerinde, oldukça iddialı bir ismi takımın başına getirdi yönetim…

Ben kendi adıma kutluyorum emeği geçenleri.
Bu transfer Malatya’nın Süper Lig’deki ilk sezonunda ortaya koyacağı hedef pusulasının yönünü de tayin etti aslında; Yeni Malatyaspor’un daha Süper Lig’deki ilk sezonunda hedefi Avrupa Kupası!

Tabi bunu sadece takımın başına getirdiğiniz iddialı teknik direktörle başaramazsınız…

Eğer takımınızın hocası Ertuğrul Sağlam ise futbolcu kadronuzun da ‘sağlam’ olması lazım.


Son yıllarda Yeni Malatyaspor’un transfer politikasının eksilerine artılarına bakıldığında ortada yadsınamaz bir başarı olduğu net bir şekilde görülüyor.

Zaten öyle olduğu için takım bugün bu noktalarda.

Yalnız hatırlatmakta fayda var, burası Süper Lig!

İzlemeden, bilmeden sadece bir menajerin iki dudağı ile cebi arasındaki duygusal mantıkla bu işi yaparsanız, şimdiden geçmiş olsun herkese!

Gerçi Başkan Gevrek’in transfer konusunda tam yetki verdiği Ersin Güreler’in geçen yıllardaki gibi rahat hareket alanı bulabileceğini sanmıyorum. Zira Ertuğrul Sağlam kendi oyuncularıyla kendi takımını kurmak isteyecektir.

Aksini düşünmek bile istemiyorum!

Bakın buraya not düşüyorum: Eğer Başkan Gevrek menajer Ersin’e geçen yıllardaki gibi transferde tam yetki verir ise bu durum kulüpte büyük çaplı bir kriz çıkarır! (İnşallah olmaz diyelim ama olması da kuvvetle muhtemel)

Gelelim Süper Lig’de kurumsal ve daha profesyonel bir yapıya kavuşmamız için şahsımın naçizane birkaç tavsiyesine…

Öncelikle tesis…

Nurettin Soy

kan Tesisleri’nin tez elden yıkılıp, yerine daha büyük ve kullanışlı bir tesisin yapılması elzem. (Sanırım bu hayalimiz Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Tüfenkci’nin girişimleri sonucu kısa zaman içinde gerçekleşecek)

Alt yapının lokasyonu…

Yani her şeyiyle yerinin, konumunun belirlenmesi.

Alt yapı üst yapıdan ayrı, özerk bir yapıya kavuşturulmalı…

Tesisiyle, müsabakalarını oynadığı sahasıyla, başındaki yöneticisiyle alt yapıya ayrı bir kimlik verilmeli.

(‘Önce çocuklara idman yapabilecekleri bir saha yapsınlar da lokasyonu kalsın!’ dediğinizi duyar gibiyim)

Yönetimin ‘CEO’ modeline geçmesi…

Yani tıpkı büyük şirketlerdeki gibi ‘yöneticilerin yöneticisi’ anlayışına geçilmeli.

Yaygın anlayışa göre CEO’nun birinci görevi şirketi kâr ettirmektir. Bana göre bu eksik bir tanımdır. Çünkü şirketlerin varoluş sebebini sadece kâra bağlamak, son derece yüzeysel ve kısa vadeli bir bakış açısıdır.

Kârlılık bir işin her aşamasının doğru yapıldığının kanıtıdır. Eğer bir şirket kâr ediyorsa birçok doğruyu aynı anda yapıyor demektir:

Doğru bir alanda faaliyet gösteriyor, doğru insanlarla işbirliği yapıyor, verimli çalışıyor, uygun fiyatla satıyor, müşterisini memnun ediyor demektir.

Bunların bir tanesi bile olmasa şirketin kârlılığı azalır hatta yok olur.

Şirketler elbette kâr etmelidir ama kâr bir amaç olmaktan çok, “işin doğru yapıldığının” kanıtıdır. CEO’nun görevi, bütün bu doğruları aynı anda yapmaktır.

Bunun için de duygusallığa mahal vermeden yönetimin acilen revize edilmesi ve güçlü isimlerle desteklenmesi şart!

İlk etapta bu 3 madde üzerine yoğunlaşsın bu kulüp, Süper Lig’de kalıcı ve kurumsal bir yapıya bürünme yolunda büyük merhaleler kat eder diye düşünüyorum.

İSMAİL TEKİN’İ S
EVENLER-SEVMEYENLER

Geçen sezonun sonlarına doğru da yazdım Yeşilyurt Belediyespor ile ilgili düşüncelerimi…

Kısa ve net: Sunulan imkanlar ölçüsünde değerlendirildiğinde yönetim ve teknik heyet başarısız oldu!

Bunun ‘ama’sı, ‘lakin’i, ‘fakat’ı yok, başarısız olundu.

Aslında bu konu Malatya futbolunun kangrenleşmiş bir konusu durumda…

Neden bahsettiğimi biraz açayım…

Teknik Direktör İsmail Tekin ve ekibi Malatya futbol piyasasında önemli bir kesim tarafından sevilmiyor, sevilmemekle birlikte futbol piyasasında olmaları da istenmiyor.

Tabi bunun muhakkak kişiden kişiye değişen birçok nedeni vardır…

Kiminin hazımsızlığı kişiseldir, kiminin ki Malatya futbolunun menfaatiyle uyuşmayan yönlerindendir, kimisinin ki ise tamamen duygusaldır!

Ama bir gerçek var ki, Tekin ve ekibi görev yaptıkları her kulüpte futbol piyasasını ikiye bölüyor:

İsteyenler ve istemeyenler!

Geçen sezon Yeşilyurt Belediyespor’un şampiyon olmasını isteyenler kadar, en az bir o kadar da istemeyenler vardı.

(Bir insan memleketinin menfaatine olacak bir işi neden istemez onu da ayrıca sorgulamak lazım)

Şimdi Yeşilyurt Belediyespor yönetimi bu gerçek ortada ve geçen sezonun başarısız kapatılmasında bu gerçeğin etkisi çok fazla iken kalkıp bir kez daha Tekin ve ekibiyle devam kararı aldı…

Cesaret ve sorumluluk isteyen bir karar!
Yönetimin de teknik heyetin de işi hiç de kolay değil…

Umarım yanılırım, sezon sonu geldiğinde Malatya’nın 3.lige yükselmiş bir takımı olur da kendilerine inanmayanları mahcup ederler.