KİŞİ TAKINTIMIZ!
24 Eylül 2020, Perşembe 23:29 ‘Baki olan Yeni Malatyaspordur takılmayın kişilerin arkasına’ içerikli belki onlarca yazı yazdım, böyle giderse onlarcasını daha yazmaya devam edeceğim.
Niye çünkü eleştirirken ya da överken isimler üzerinden gidip, yapılan olumlu ve olumsuz eylemleri görmüyoruz.
Yani demek istiyorum ki: Kurumların görmesi gereken itibarı- temsil makamlarının görmesi gereken saygıyı kişinin ismine gösterip o kişiye kendisini her şeyin üstünde görmek gibi ‘benlik’ hastalığına yakalanmasına yol açacak zararlar vermeyin demek istiyorum.
Bakın tarihin çöp kutularına hep kişilerin arkasına takılmaktan kafasını kaşımaya vakit bulamamışlar tarafından yaratılmış kartondan liderler, başkanlar ve yöneticilerle doludur.
Ama maalesef şu günlerde yorumlara bakıyorum da ya siyah, ya beyaz.
Bir tarafta Adil Gevrekçiler, diğer tarafta ondan şahsi menfaat temin edemediğinden dolayı anti Adil Gevrekçiler.
Kulüp umurlarında bile değil bu kişilerin, varsa yoksa Adil Gevrek’in onlara vermediği imtiyazların bünyelerinde oluşturduğu intikam hırsı!
Şimdi ben bu yazıları yazdığım için hiç akıl yürütme zahmetine bile katlanmadan, ‘Aha gardaşım sen de başkanının tarafını tutuyorsun’ diyenler muhakkak çıkacaktır.
Taraf tutmak elbette ki her bireyin günlük hayatta takındığını en insani tavırlardan biri.
Hangimiz taraf değiliz ki?
Ancak ben derim ki tuttuğumuz taraflar ‘ben’den çok ‘biz’ e fayda sağlayacak, ortak çıkarlarımıza hizmet edecek taraflar olsun.
Benim Adil Gevrek’e bakışım ve yorumlayışım da bu mesafede.
Memleket futbolu için ne yapmış ona bakarım.
Adam göreve geldiği günden beri kulüp seriye bağlamış gibi birer birer lig atlamış…
Süper Lig’de bir kaç yılda dikkate alınır bir kulüp olmakla kalmayıp, Avrupa’ya gitmiş.
Ama geçen sezon ise tüm başarılarını tartışmaya açmamıza neden olacak bir küme düşme hadisesi yaşanmış.
Nasıl yukarıda madde madde sıraladığım başarılar O’nun ise bu başarısızlıkta başkana aittir!
Ben bu başarı- başarısızlık tablosunu ortaya koyan kişinin şahsını değil, o kişinin bu eylemlerini yazmaz, yapılan hamlelerini övmez ya da yermez isem işimin gereğini yapıp yapmadığım konusunda kendimle çelişkiye düşerim.
Hem bence bu tavrım başkanın çalışma şevkini daha da arttırır, birileri için de örnek teşkil eder.
Peki bunları bile bile tersini yazmak kime yarar sağlar?
Bence sadece intikam hırsıyla yanıp tutuşan kişinin o anki öfkesini dindirir!
Ezcümle: Gelin kişileri yaptıkları ya da yapamadıkları eylemler üzerinden değerlendirelim.
İsimlerini değil, yaptıklarını gönül arşivlerimize yazalım.
Takım iyi yolda, takviye şart
Karagümrük maçında olumlu bazı emareler veren Yeni Malatyaspor, Göztepe karşısında da iyi yolda olduğunu gösterdi.
Ancak ‘takviye şart’ da dedirtmedi değil.
Kadro açıklanır açıklanmaz açıkçası ben de birçok taraftarımız gibi, ‘hocam yapma etme bu nasıl kadro!’ eleştirisinde bulunsam da ikinci yarıda oyuna giren isimlerin hazır bir görüntü ortaya koyamamasıyla birlikte bu eleştirim yerini ‘hoca haklıymış’ mahcubiyetine bıraktı.
Karagümrük maçının ardından bu maçta da bir kez daha gördük ki Hamza hoca isimlere bakmaksızın antrenmanlarda en çok çalışan, fiziksel olarak en hazır isimleri tercih ediyor.
Buna en çok eleştiri alan Umut Bulut’u da dahil edebiliriz.
Tecrübeli futbolcuyla ilgili hakkaniyet ölçüsü çerçevesinde bir iki kelime etmeden geçmek istemiyorum.
Çok iyi niyetli, örnek bir profesyonel olan Umut’un kariyeriyle ilgili radikal bir karar alma zamanının gelip gelmediği konusunda şapkayı önüne koyması lazım diye düşünüyorum!
2 futbolcu için daha hakkaniyetli olmamız gerekiyor açıkçası; zira hakkını vermeden geçersek emeğe saygısızlık etmiş oluruz.
Murat Akça ve Ahmet Ildız eleştiriye hazır gözlerin üzerilerinde olduğu bir maçta ortaya koydukları performansla alkışı hak ettiler.
Ahmet Ildız bu şekilde devam ederse, transferde kim gelirse gelsin formayı elinden kolay kolay alamaz.
Rakip karşısında özellikle ikinci yarıda Acguah’ın oyuna ağırlığını koymasıyla üçüncü bölgede daha çok görünen Yeni Malatya, bu görüntüsünü Adem ve Cueva ile bütünleşecek bir golcüyle üretkenliğe çeviremeyince aradığı golü bulamadı ne yazık ki.
Açıkçası çok acilen formda bir Tetteh takıma şart.
Gelelim kanatlara…
Chebake’deki geçen sezonla birlikte baş gösteren garip hal devam ediyor.
Sadece idare ediyor.
Sorumluluk almamakla birlikte bir kanat oyuncusunun en asli görevi olan ceza sahasına yüksek top gönderme işini bile ısrarla yapmıyor- yapamıyor!
Sol bek Karim Hafez ise arı gibi çalışmasına, bir sol bekten beklenilenden daha fazlasını sunmasına rağmen bazen oyunun defans bölümünde eksik kalıyor.
Mısırlı futbolcunun savunma yönünü hücum yönünden daha çok önemsemesi en büyük beklentimiz.
Kaleciyle ilgiliyse bence eleştiri yapmak için henüz çok erken.
Kabul ediyorum Halil Akbunar’ın golünde açıyı tam daraltamadı ve geç kaldı.
Fakat buna rağmen hakkında daha sağlıklı karar verebilmek için süre tanınması gereken bir kaleci.
Özet olarak iyi yoldayız, daha iyi olmamız için takviye şart.
Niye çünkü eleştirirken ya da överken isimler üzerinden gidip, yapılan olumlu ve olumsuz eylemleri görmüyoruz.
Yani demek istiyorum ki: Kurumların görmesi gereken itibarı- temsil makamlarının görmesi gereken saygıyı kişinin ismine gösterip o kişiye kendisini her şeyin üstünde görmek gibi ‘benlik’ hastalığına yakalanmasına yol açacak zararlar vermeyin demek istiyorum.
Bakın tarihin çöp kutularına hep kişilerin arkasına takılmaktan kafasını kaşımaya vakit bulamamışlar tarafından yaratılmış kartondan liderler, başkanlar ve yöneticilerle doludur.
Ama maalesef şu günlerde yorumlara bakıyorum da ya siyah, ya beyaz.
Bir tarafta Adil Gevrekçiler, diğer tarafta ondan şahsi menfaat temin edemediğinden dolayı anti Adil Gevrekçiler.
Kulüp umurlarında bile değil bu kişilerin, varsa yoksa Adil Gevrek’in onlara vermediği imtiyazların bünyelerinde oluşturduğu intikam hırsı!
Şimdi ben bu yazıları yazdığım için hiç akıl yürütme zahmetine bile katlanmadan, ‘Aha gardaşım sen de başkanının tarafını tutuyorsun’ diyenler muhakkak çıkacaktır.
Taraf tutmak elbette ki her bireyin günlük hayatta takındığını en insani tavırlardan biri.
Hangimiz taraf değiliz ki?
Ancak ben derim ki tuttuğumuz taraflar ‘ben’den çok ‘biz’ e fayda sağlayacak, ortak çıkarlarımıza hizmet edecek taraflar olsun.
Benim Adil Gevrek’e bakışım ve yorumlayışım da bu mesafede.
Memleket futbolu için ne yapmış ona bakarım.
Adam göreve geldiği günden beri kulüp seriye bağlamış gibi birer birer lig atlamış…
Süper Lig’de bir kaç yılda dikkate alınır bir kulüp olmakla kalmayıp, Avrupa’ya gitmiş.
Ama geçen sezon ise tüm başarılarını tartışmaya açmamıza neden olacak bir küme düşme hadisesi yaşanmış.
Nasıl yukarıda madde madde sıraladığım başarılar O’nun ise bu başarısızlıkta başkana aittir!
Ben bu başarı- başarısızlık tablosunu ortaya koyan kişinin şahsını değil, o kişinin bu eylemlerini yazmaz, yapılan hamlelerini övmez ya da yermez isem işimin gereğini yapıp yapmadığım konusunda kendimle çelişkiye düşerim.
Hem bence bu tavrım başkanın çalışma şevkini daha da arttırır, birileri için de örnek teşkil eder.
Peki bunları bile bile tersini yazmak kime yarar sağlar?
Bence sadece intikam hırsıyla yanıp tutuşan kişinin o anki öfkesini dindirir!
Ezcümle: Gelin kişileri yaptıkları ya da yapamadıkları eylemler üzerinden değerlendirelim.
İsimlerini değil, yaptıklarını gönül arşivlerimize yazalım.
Takım iyi yolda, takviye şart
Karagümrük maçında olumlu bazı emareler veren Yeni Malatyaspor, Göztepe karşısında da iyi yolda olduğunu gösterdi.
Ancak ‘takviye şart’ da dedirtmedi değil.
Kadro açıklanır açıklanmaz açıkçası ben de birçok taraftarımız gibi, ‘hocam yapma etme bu nasıl kadro!’ eleştirisinde bulunsam da ikinci yarıda oyuna giren isimlerin hazır bir görüntü ortaya koyamamasıyla birlikte bu eleştirim yerini ‘hoca haklıymış’ mahcubiyetine bıraktı.
Karagümrük maçının ardından bu maçta da bir kez daha gördük ki Hamza hoca isimlere bakmaksızın antrenmanlarda en çok çalışan, fiziksel olarak en hazır isimleri tercih ediyor.
Buna en çok eleştiri alan Umut Bulut’u da dahil edebiliriz.
Tecrübeli futbolcuyla ilgili hakkaniyet ölçüsü çerçevesinde bir iki kelime etmeden geçmek istemiyorum.
Çok iyi niyetli, örnek bir profesyonel olan Umut’un kariyeriyle ilgili radikal bir karar alma zamanının gelip gelmediği konusunda şapkayı önüne koyması lazım diye düşünüyorum!
2 futbolcu için daha hakkaniyetli olmamız gerekiyor açıkçası; zira hakkını vermeden geçersek emeğe saygısızlık etmiş oluruz.
Murat Akça ve Ahmet Ildız eleştiriye hazır gözlerin üzerilerinde olduğu bir maçta ortaya koydukları performansla alkışı hak ettiler.
Ahmet Ildız bu şekilde devam ederse, transferde kim gelirse gelsin formayı elinden kolay kolay alamaz.
Rakip karşısında özellikle ikinci yarıda Acguah’ın oyuna ağırlığını koymasıyla üçüncü bölgede daha çok görünen Yeni Malatya, bu görüntüsünü Adem ve Cueva ile bütünleşecek bir golcüyle üretkenliğe çeviremeyince aradığı golü bulamadı ne yazık ki.
Açıkçası çok acilen formda bir Tetteh takıma şart.
Gelelim kanatlara…
Chebake’deki geçen sezonla birlikte baş gösteren garip hal devam ediyor.
Sadece idare ediyor.
Sorumluluk almamakla birlikte bir kanat oyuncusunun en asli görevi olan ceza sahasına yüksek top gönderme işini bile ısrarla yapmıyor- yapamıyor!
Sol bek Karim Hafez ise arı gibi çalışmasına, bir sol bekten beklenilenden daha fazlasını sunmasına rağmen bazen oyunun defans bölümünde eksik kalıyor.
Mısırlı futbolcunun savunma yönünü hücum yönünden daha çok önemsemesi en büyük beklentimiz.
Kaleciyle ilgiliyse bence eleştiri yapmak için henüz çok erken.
Kabul ediyorum Halil Akbunar’ın golünde açıyı tam daraltamadı ve geç kaldı.
Fakat buna rağmen hakkında daha sağlıklı karar verebilmek için süre tanınması gereken bir kaleci.
Özet olarak iyi yoldayız, daha iyi olmamız için takviye şart.