Malatya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63290.548$

HAVADA ŞAMPİYONLUK KOKUSU VAR

18 Kasım 2014, Salı 10:23
İstendiği zaman nasıl da oluyormuş!\r\nGönül isterdi ki takım liderliğe yükselmeden önce oluşsun bu birlik beraberlik ortamı, ama ne yaparsın buna da şükür.\r\nArkadaşlar sizin yanlışa düştüğünüz bir nokta var, o da şu…\r\nBirlik beraberlikten kasıt, yönetimi ya da teknik heyeti her ne şartta olursa olsun yıkamak- yağlamak değil… Birlik beraberlik; konuşurken, yazarken, yorum yaparken köprülerin ayaklarına dinamit yerleştirme serkeşliğine, işgüzarlığına düşmemektir!\r\nYoksa tabi eleştiri olacak… Tabi uyarı mahiyetinde yorumlar yapılacak. Buna kimsenin bir şey dediği yok ki zaten.\r\nNeyse bu konuyu geçelim, artık güzel şeyleri konuşmamanın vakti…\r\nSizi bilmem ama ben havadaki o şampiyonluk kokusunu almaya başladım.\r\nTakımın antrenmanında-maçlarında o kadar samimi, o kadar olumlu bir hava hâkim ki anlatamam; gelip görmeniz lazım bence.\r\nBir kere arkadaşlık, takımdaşlık ruhu zirvede… Yedek kalanı da, oynayanı da kendini o ailenin önemli bir ferdi olarak görüyor.\r\nNurettin Soykan Tesisleri’nde artık çocuk sesleri var… Futbolcu ailelerinin her gün bir araya gelip, Pınarbaşı’nda mangal ya da ev ortamında pasta- börek partisi yapmaları neredeyse günlük bir alışkanlık haline gelmiş.\r\nYa teknik heyetin yaklaşımı?\r\nBen ilk gün de yazdım, bugün de yazıyorum: Bana göre Mustafa Uğur Malatyaspor’a gelmiş hocalar arasında bilgi- birikimi ve insanlığıyla en değerli iki isimden biri.\r\nO kadar iyi niyetli, o kadar samimi, o kadar işini eksiksiz yapma gayretinde ki, bu adamın başarısız olması neredeyse imkânsız.\r\nTabi burada Kulüp Başkanı Adil Gevrek ve İkinci Başkan İlhan Kavuk’u da unutmamak lazım…\r\nAdil Başkan İstanbul’da, İlhan Başkan Malatya’da müthiş bir koordineyle yaptıkların işin hakkını veriyorlar.\r\nBüyük fotoğrafı bu şekilde koruduğumuz müddetçe, şampiyonluk yürüyüşümüz sağlam adımlarla devam eder.\r\n \r\nSİZİ GİDİ İSTİYORMUŞ GİBİ GÖRÜNMEYE ÇALIŞANLAR SİZİ…\r\nYeni Malatyaspor bir yenilgi almasın, akbabalar hemen kafasını çıkarıyor… Bir de utanmadan, sıkılmadan cümlelerine, “Ben de takımın şampiyon olmasını istiyorum” la başlıyorlar.\r\nBakmayın siz bunu söylediğine, aslında zerre kadar istemiyor takımın başarılı olmasını. O sadece bu cümleyle kendini kamufle etmeye çalışıyor.\r\nİşte bu “ben yoksam gerisi yalan” zihniyetindeki çokbilmişler en küçük bir başarısızlıkta kinlerini, nefretlerini öyle bir kusuyorlar ki, ortalık pislikten geçilmiyor.\r\nHele bir de kalkıp Mustafa Uğur’a 3-5-2’yi, 4-4-2’yi anlatmaz mı bu had bilmezler, aman Allah’ım çıldırıyorum karşılarında.\r\nYahu çok biliyorsun da orda işin ne? Öyle değil mi, çok bilen sen olsaydın takımın başında Mustafa Uğur değil de sen olurdun.\r\nTabi en önemlisi, teknik taktik konusunu eleştiri malzemesi yapabilmen için önce Yeni Malatyaspor’un hangi sistemi oynadığını bilmen lazım.\r\nKusura bakmayın, bu şehir artık sizin bu istiyormuş gibi yapıp, alçakça bel altı saldırmalarınıza prim vermez. Takım bir yenilgi aldı yer yerinden oynadı!\r\nKastettiğim kişiler kendilerini iyi biliyor… Bazen Antrenör, bazen yorumcu bazen de… Neyse siz anladınız!\r\nDÖNMEK YOK BU YOLDAN!\r\n \r\nBazen okuduğun bir şiirin eksik olduğunu hissedersin ama yine de sevgiliye en güzel duygularını o şiirle anlatırsın ya…\r\nİşte Yeni Malatyaspor’un oynadığı oyun da tıpkı sevgiliye okunmuş, ama duygu yanı biraz hafif kalmış bir şiir gibi.\r\nKafiye yönünden sıkıntı yok… Bazen Aydın, bazen Eren, bazen de Hüseyin Kar rakip savunmayı gergef gergef işliyor.\r\nHatta bazen öyle bir akıcı oluyor ki kelimeler arası geçiş, tıpkı Sezai Karakoç’un Mona Roza’sını okurken ki tat çıkıyor ortaya:\r\n \r\nMona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadi kirik kus merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller\r\n \r\nHele yıllanmış şarap gibi değerini arttırmaya devam eden Emre Toraman’ın zamana meydan okuyan düzgün fiziğiyle, genç oyuncular karşısında bir matador gibi korkusuzca mücadelesine ne demeli?\r\nNecip Fazıl Kısakürek’in “Kaldırımlar” şiirinde söylediği gibi:\r\n \r\nSokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;\r\nYürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.\r\nYolumun karanlığa saplanan noktasında,\r\nSanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.\r\n \r\nŞiir her zaman kulağa hoş gelmeyecek elbette, bazen de yakacak yüreğin en derin noktasını… Ali Sakal ile Koray’ın tekmeye kafa sokup, bir de üstüne “bana bir şey olmaz” edasıyla mücadeleye devam etmesi, üstat Mehmet Akif Ersoy’u hatırlattı bana… Ne güzel demiş Akif:\r\n \r\nNasihatım sana: Her şeyle iştigali bırak; Adamlığın yolu nerdense, bul da girmeye bak. Adam mısın: Ebediyyen cihanda hürsün, gez; Yular takıp seni bir kimsecikler sürükleyemez. Adam değil misin, oğlum: Gönüllüsün semere; Küfür savurma boyun kestiğim semercilere.\r\nDedim ya, sevgiliye söylenecek en güzel şiir aslında Yeni Malatyaspor… Duyguyu da verecektir elbette zamanla.\r\nZirveye ulaşmak zordur ama orada kalmak daha zordur… Şimdi işimiz daha zor.\r\nYalnız şunu bir kez daha gururla söylemek isterim ki; o iş tamam!\r\nSahadaki futbolcular, tribündeki taraftarlar, protokoldeki başkan, kale arkasında fotoğraf çeken basın mensubu… Herkes inanmış!\r\nBu tabloyu en son, büyük bir mucizeye imza atıp Süper Lig’de kaldığımız sezon görmüştüm.\r\nDönmek yok bu yoldan!\r\nAynı şekilde devam Emre Toraman… Devam Amigo Kaplan… İyi gidiyorsunuz Adil Başkan’ım… İşte bu, meslektaşım Ferdi!