Malatya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    62799.054$

ADİL GEVREK GERÇEĞİ

11 Haziran 2018, Pazartesi 21:56
5 yıla gireceğiz neredeyse, her sezon eleştirilerin en ağırı, iddiaların en şok edenini üzerine boca etmemize ve başarısız olacağını öngörmemize rağmen, her defasında da bizi yanıltmasını bildi Adil Gevrek.

Kimisi şans der, kimisi tesadüf.

Ortada duran bir gerçek var ki, Adil Gevrek başarılı bir başkan.

Bunu ben değil, rakamlar söylüyor.

Aksini iddia eden varsa, bunu ispatlamakla mükelleftir.

Ancak…

Benim ya da benim gibi düşünen sayıca kalabalık bir kesimin merak ettiği bazı konular var ki, aklımız almamakla beraber, mantık süzgecimizden de ne kadar da zorlasak geçmiyor.

Açık konuşalım Malatya futbol tarihinin en başarılı başkanı olan Adil Gevrek bizim bildiğimiz, tanıdığımız yönetici tiplerinden çok daha başka ve onlarla uzaktan yakından benzeşen tarafları olmayan birisi.

-Adam iyi bir hatip değil bir kere. Hatipliğini geçin, bazen kendisini ifade ederken bile güçlük çekiyor.

-Planlı-programlı hareket eden bir yönetici hiç olmadı. Her şeyi kafasına estiği gibi spontane yaşayan birisi.

-Önemli ve de göz önünde cereyan eden bir iş yapmasına rağmen profesyonellerle çalışmak gibi birçok yöneticinin yaptığı basit şeyi yapmayıp, gelişi güzel yanına adam alan birisi.

-Politikanın uzağından

-yakınından geçmediği için politik davranmayı istese de beceremeyecek derecede bu konuda yetersiz olan birisi.

Ama…

Bu konuşma becerisi konusunda hiç birimizden geçer not alamayan adam, bazen öyle zor durumlarda, öyle kriz anlarında çıkıp öyle bir vuruyor ki belagatin dibine, sanırsınız 40 yıllık kürsü konuşmacısı, sanırsınız TRT spikerlerinden özel diksiyon ve etkili hitabet dersi almış.

Bu planlı-programlı hareket etme alışkanlığı olmayan adam, bazen kulüpteki işleyişle ilgili öyle bir düzen-tertip sergiliyor ki, sanırsınız Amerika gibi 50 yıllık, 100 yıllık planları olan, her şeyi kusursuz düşünen birisi.

Bu profesyonellerle çalışmayan adam, yanında çalıştırdığı ya da kulüpte istihdam ettirdiği adamlardan gün geliyor öyle bir verim alıyor ki, sanırsınız insan kaynakları konusunda master yapmış.

Ve belki de bu maddeler arasından en önemlisi…

Bu politikanın ‘P’ sini bile bilmeyen adam, bazen o kadar kritik, o kadar önemli görüşmelerden öyle zaferler çıkarıyor ki, sanırsınız futbolun Recep Tayyip Erdoğan’ı.

Bilmiyorum yanılıyor muyum?

Yoksa bu kadar senedir başarısının arkasında yatan sırrı nasıl açıklamak gerekir.

YEŞİLYURT BELEDİYESPOR NİHAYET…

‘Hiç mi bu kulüpte doğru bir şeyler olmaz, hiç mi yanlışlıkla da olsa doğru bir adım atılmaz’ derken, belki de kulüp tarihinin en önemli kararlarından birisi alındı.

Yönetim kurulu yeni sezon için teknik adam olarak Hayati Palancı ismi üzerinde karar kıldı.(Tabi son anda ters bir durum olup da başkaları bu işi bozmazsa)

Bir kere kulübün son 3 sezonuna başarısızlığıyla damgan vuran Teknik Direktör İsmail Tekin’le yola yeniden devam edilmemesi başlı başına doğru bir karar.

Gerçi bu kararın zorunluluktan alınmış bir karar olduğunu da bilmeyen yok.

Yoksa ne İsmail Hoca’yı bıraktırmaya, nede kulübün gizli başkanının inadını kırmaya kimsenin gücü yetmezdi.

Neyse zorunluluktan da olsa, geçte olsa doğru, doğrudur. Biz şimdi kalkıp da niye geç alındı, neden alındı gibi gereksiz şeyleri tartışmayalım.

Biz bu karar kulübe nasıl yansır, Yeşilyurt gibi potansiyeli olan bir belediyemiz Palancı ile 3.lig hedefini yakalar mı, bunu konuşalım.

Bana göre hayati Palancı ismi son derece doğru ve de direkt hedefe yönelik bir tercih. 

Gerek kariyeri, gerekse de tecrübesiyle kulübün çok üzerinde bir isim olduğunu da söylemeye gerek yok sanırım.Tabi Palancı tercihinden sonra yönetimin kalkıp da ‘Biz küçülmeye gideceğiz, hedefimiz ligde kalmak’ gibi artık bu saatten sonra gerçekçiliği kalmayan bir yol haritası belirlemesi kimseye inandırıcı gelmez.

Zira belirlenen teknik direktör ismi zaten başlı başına hedefin ne olduğunu kamuoyuna anlatıyor. Zaten hayati Hoca’nın da hedefsiz bir Yeşilyurt Belediyespor’un teklifini en başından kabul etmeyeceğini adım gibi biliyorum.