yeşilyurt
Malatya
03 Aralık, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    42.26
  • EURO
    49.07
  • ALTIN
    5726.6
  • BIST
    10.641
  • BTC
    103068.32$

Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Naklinde Rekor Kırıyor

Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Naklinde Rekor Kırıyor
Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü, 347 çapraz nakil ve 4 bin 230 operasyonla Avrupa’da birinci, dünyada ikinci sırada.

Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü, 347 çapraz nakil ve 4 bin 230 operasyonla Avrupa’da birinci, dünyada ikinci sırada. Özellikle çocuk hastalar için çapraz nakil, umut oluyor ve yeni yaşamlar kazandırıyor.

Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü, gerçekleştirdiği 4 bin 230 karaciğer nakli ile dünya genelinde ikinci, Avrupa’da ise birinci sırada yer alıyor. Bu operasyonların 347’si çapraz nakil olarak yapıldı. Son 11 ayda merkezde toplam 308 nakil gerçekleştirilirken, bunların 149’u çapraz nakil oldu.

Enstitüde çapraz nakil süreçlerinden sorumlu Doç. Dr. Kemal Barış Sarıcı, merkezde bugüne kadar iki yedili, 8 altılı, 5 beşli, 13 dörtlü, 30 üçlü ve 59 ikili çapraz nakil olmak üzere toplam 347 operasyon yapıldığını açıkladı. Sarıcı, nakil ekibinin yaklaşık 100 kişiden oluştuğunu belirterek, “Ekibimizde 22 Genel Cerrahi öğretim üyesi, 3 Anestezi ve Reanimasyon öğretim üyesi, 5 Gastro Cerrahisi yandal asistanı, 17 Genel Cerrahi asistanı ile anestezi teknisyenleri ve hemşireler görev yapıyor. Her bir operasyon, ekip çalışmasının ve koordinasyonun önemini bir kez daha ortaya koyuyor” dedi.

Nakil sürecinin hassasiyetine de değinen Sarıcı, “Ameliyat süresi genellikle 6-8 saat sürüyor, ancak bazı özel durumlarda 12-20 saate kadar çıkabiliyor. Bu nedenle ekibin genişliği ve deneyimi hayati önem taşıyor. Ayrıca cep telefonlarımız her zaman başucumuzda; kadavra karaciğeri çıkarıldıktan sonra soğuk iskemi süresi çok kritik. Bu süreçte THY ve diğer hava yolları ile askeriyeden aldığımız uçak ve helikopter desteği operasyonların zamanında ve güvenli şekilde gerçekleşmesini sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Merkezde kadavra ve canlı verici sayılarındaki değişimlere de dikkat çeken Sarıcı, “Son 10 yılda hem Türkiye’de hem dünyada canlı verici ve kadavra bağışlarında azalma gözlendi. Bu nedenle ksenotransplantasyon, yani hayvandan insana nakil üzerine araştırmalar artıyor. Biz de Amerika başta olmak üzere bu konuda çalışmalar yürüten merkezlerle sürekli iletişim halindeyiz” diye konuştu.

Enstitüye ulusal ve uluslararası hasta yoğunluğuna da değinen Sarıcı, “Sadece Doğu veya Güneydoğu’dan hasta kabul etmiyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir’den yoğun talep alıyoruz. Bunun yanında yurt dışından da hastalarımız var. Örneğin, üç gün önce gerçekleştirdiğimiz altılı çapraz nakilde Pakistanlı bir çocuğa nakil yaptık” dedi.

Dr. Öğretim Üyesi Ertuğrul Karabulut ise merkezin 2002 yılından bu yana gerçekleştirdiği toplam operasyon sayılarını paylaştı. Karabulut, “Mart 2002’den bugüne kadar 4 bin 230 karaciğer nakli yaptık. Bunların içinde kadavra ve canlı vericili nakiller bulunuyor. 2025 yılı içinde ise bugüne kadar 308 nakil yapıldı. Toplam çapraz nakil sayımız 347, sadece bu yıl içinde ise 149 çapraz nakil gerçekleştirildi” dedi.

Karabulut, çapraz naklin özellikle canlı verici bulamayan hastalar için son umut olduğunu vurguladı. “Hastaya nakil gerektiğini anlattıktan sonra uygun verici bulunamazsa, hastayı kadavra listesine alıyoruz. Bu listede bekleyen hastaların büyük kısmı maalesef nakil olamadan hayatını kaybediyordu. Çapraz nakil bu sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırdı” diye konuştu.

Özellikle pediatrik hastalar için çapraz naklin önemine dikkat çeken Karabulut, “Yetişkin bir donörün sağ karaciğer lobu bir çocuk için çok büyük olabilir. Bu nedenle çocuk hastalar için en uygun karaciğeri bulmada çapraz nakil çok avantajlı. Yapay zeka destekli eşleştirme programımız sayesinde hastaya en uygun organı bulabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Karabulut yakın zamanda yapılan bir pediatrik nakil örneğini de paylaştı: “Büyük bir tümörü olan bir çocuk için yedili çapraz nakil yapmak zorunda kaldık. Eğer uygun donör bulamasaydık çocuk yeniden kemoterapiye dönmek zorunda kalacaktı. Nakil sonrası durumu çok iyi, kemoterapisini alıyor ve nüks riski şu an yok.”

Türkiye’de kadavra bağış oranlarının gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğuna da dikkat çeken Karabulut, “Gelişmiş ülkelerde kadavra bağış oranları yüzde 30-40 seviyesinde. Türkiye’de ise bu oran sadece yüzde 5-6 civarında. 10 milyonluk bir nüfusta bunu yüzde 30-40’lara çıkarabilirsek binlerce hastaya umut olabiliriz” çağrısında bulundu.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!