Rektör Ahmet Kızılay Konuşmak İçin Maldia Dergisini Seçti

İnönü Üniversitesi’nin çiçeği burnunda rektörü Ahmet Kızılay ile Maldia Dergisine siz değerli okurlarımız için renkli bir söyleşi gerçekleştirdik.
“GİDİŞATIMIZ OLUMLU”
SAKİN GÜÇ REKTÖR KIZILAY İLE ÜNİVERSİTENİN SON DURUMUNU KONUŞTUK
Üniversitenin son durumundan, borç yapısına, FETÖ ile mücadeleden, önemli çalışmalar ve projelere kadar birçok konuda sorular yönelttiğimiz Kızılay, içten ve samimi açıklamalarla bu sorularımıza cevaplar verdi. Konuşması ve üslubuyla karşısındaki kişide dinginlik ve hoş bir enerji hissi uyandıran Kızılay’ın açıklamalarında en önemli nokta ise, “Daha yapacak çok işimiz var” kısmı idi.
Maldia Dergisi: Hocam yaklaşık on aydır görevdesiniz. Kısa sürede önemli işlere imza attınız ve zor bir görevi üstlendiniz. 15 Temmuz darbe sürecinin akabinde göreve başladınız. Bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir? Nasıl sıkıntılar yaşadınız? Üniversite ile ilgili çalışmalarınız nelerdir? Genel bir değerlendirir misiniz?
Ahmet KIZILAY: Öncelikle Maldia Dergisi olarak hoş geldiniz. Ben sizi takip ediyorum çok güzel çalışmalara imza atıyorsunuz. Güzel bir dergi çıkartıyorsunuz. Aşağı yukarı 10 aydır rektörlük görevini yapıyorum. Bahsettiğimiz gibi 15 Temmuz hain darbesinden sonra atamamızı Sayın Cumhurbaşkanımız yaptı. Vazifeyi de bir önceki rektörümüz den devir aldık. Türkiye’nin en zor döneminde bu 15 Temmuz hain darbe gecesi uçurumun kenarında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimizin birlik, beraberliği ile ve dik duruşu ile Malatya’da çok güçlü bir duruşla bu darbe girişimi bertaraf edildi ama bütün kurumlar bu FETÖ yapısının bağlantılarıyla mücadele etmeye başladı. Bu konuda bütün üniversitemizin Akademik ve idari personellerimizi gözden geçirdik ve taradık. Bize gelen bütün bilgi, belge, veri, şikayet, hepsini değerlendirmeye aldık. Bir taraftan günümüzün önemli bir kısmı devre aldıktan sonra 15 Temmuz hain darbesini yapan FETÖ yapısının bağlantılarının üniversite ayaklarını soruşturmak, araştırmak ve onların işlemlerini yapmak ile geçti. İhraç olan epeyce bir akademik personel oldu. Açıkta olanlar hala var ve soruşturma yaptıklarımız var yani geniş sayıda bir Öğretim elemanını idare personeli soruşturmadan geçirdik. Bunların sadece ihraç olanların medyaya yansıdı sonra ihraç olanların hepsini yeniden bir daha ihraçları inceleme Komisyonu kurduk YÖK’ün talimatıyla bir komisyonda onların itirazlarını inceliyor. Çünkü onlar bir taraftan itiraz ediyorlar bir komisyonumuz da onları inceliyor. Bütün ince detaylarına kadar belki içlerinde ihraç cezasının ağır olduğu insanlar çıkacak onlarda o zaman geri iade edilme şansları var. Bir taraftan veri akışı verilerine göre de açıkta olan veya olmayan yeni bir veri gelirse onu değerlendirerek hemen işleme koyuyoruz bu süreç bir kısmı hakkında tamamlandı ama tamamlanmayanlar da var. 15 Temmuz bu ülkeye çok büyük bir ihanetti ve bu İhanetin karşılığını da cezasını da devletimiz, milletimiz, kurumlar, bir bütün olarak güçlü bir çalışmayla, duruşla, kararlılıkla, verdi ve vermeye de devam ediyor. Bu kısımda başladık Çünkü tam o dönemde vazifeyi devre aldık. Üniversitemiz Malatya’mızın Çok önemli, büyük, köklü bir kurumu. 1975 yılında kurulmuş olan üniversitemizin ben on dördüncü rektörüyüm. 42 yıl içerisinde benden önce 14 rektör geldi geçti. Eğitim-öğretime Eylül ayında başladık. Tabii bu soruşturmalar ve ihraçlar nedeniyle eksilen kadromuzu telafi etmek hemen ilk işimiz o oldu. Eğitim öğretime bütün birimlerde bütün alanlarda Eksiksiz tam olarak başladık. Eğitim öğretimde 1 yılımızı tamamladık bu senede verimli bir eğitim-öğretim yılı geçirdik 43500 üzerinde öğrencimiz eğitim öğretim aldı. Bu 43500 öğrencimizin 1500 öğrencimiz yabancı uyruklu uluslararası öğrenci 53 ülkeden yabancı uyruklu öğrencilerimiz var. Bunlar da eğitim öğretim aldılar eğitim ve öğretimi 14 fakülteden, 5 enstitüden, 4 yüksekokul, 12 Meslek Yüksekokulunda geniş bir alanda tamamlanmak üzere. Bizim bu Ana yerleşkemizin dışında Malatya’nın 8 ilçesinde yerleşkemiz var. Buralarda da başarı ile eğitim öğretimi yürüttük. Bunun yanında üniversitemizin ana fonksiyonları var. Eğitim öğretimin dışında ikincisi bilimsel araştırma geliştirme bu konuda da üniversitemiz geçmiş yıllara göre bu sene bir basamak daha atak yapmaya başladı. Hocalarımızın akademik teşvik puanlarına bakarak bunu söylüyorum. Somut bir Veri olarak geçen yıl akademik teşvik puanına göre bu yıl çok daha Yükseklerde ve çok sayıda hocamız akademik teşviklerde puan olarak yararlanmaya başladı. Çünkü eğitim, bilimsel araştırma, bildiri sempozyum ve tebrikler konusunda başarılı bir yıl geçirdiğimizde söyleyebilirim.
Maldia Dergisi: Hocam yanlış hatırlamıyorsam göreve başlarken enkaz borçlu devir aldınız. Şuan borç ne durumda? Bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Ahmet KIZILAY: Şimdi bir üniversite bütçemiz var. Üniversite bütçemiz Malatya’nın bir veya iki en büyük bütçesi diyebiliriz. Bütçe bakımından ya Büyükşehir belediyemiz ona geçer ya da üniversitemiz öne geçer. Üniversitemizin sağlık alanında da çok önemli bir merkezi var. Bizim üniversitemiz 2 cumhurbaşkanının ismine İthafen kurulmuştur. Bu ikisi de Malatya’da hem şehrimizdir üniversitemiz adına ikinci cumhurbaşkanından alır. Hastanemizde Türkiye’nin göz bebeği sekizinci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’dan alır. Sekizinci Cumhurbaşkanımızın ismi, Türkiye’nin en güzel gözde hastanelerinden biri olan Turgut Özal Tıp Merkezi’nde yaşatılmaktadır. Sağlık alanında üniversitemiz çok güçlü sağlık alanında Türkiye’de ve dünyada çok iddialıyız. Üniversitenizin bütçesinin gelir gider dengesi denk bütçedir zaten üniversitemizde bir borç olmaz. Vazifeyi devir alır almaz hemen bütçemiz hazırladık. Hastanemiz ise döner sermaye ile işletilen bir kurumdur. Yani hastanenin gelir giderleri ürettiği kestiği faturalar alır ve harcamaları da kendini döner sermayesinden yapar. Hastane üniversitemizin bir kurumdur ama İşletme açısından ayrı bir işletmesi vardır. Biz devre aldığımızda hastanemizin çok büyük bir borç vardı. Bu borç yükü üniversite Hastaneleri’nin Türkiye’de problemidir. Bizden daha çok Borçlu olan büyük hastaneler vardır bizden daha az Borçlu olan hastanelerde vardır. Bizim de çok büyük bir borcumuz vardı ki Bu borcun miktarı 140 milyon civarındaydı elimizi çok daralttı fakat sonraki süreçte gerek maliye bakanlığımız da gerek Sosyal Güvenlik Kurumu ile gerek de diğer kurumlarımızda hepsi ile güçlü bir iletişim kurduk. Burada tabi Gümrük Ticaret bakanımız Sayın Bülent Tüfenkçi’ nin olması üniversitemiz ve Malatya için bir şans Bülent Tüfenkçi bakanımız ile çok sık istişare ediyoruz ve bakanımız üniversitemizin her sorunu ile ilgileniyor. Hem Ankara’da çok güçlü bir destek veriyor hem de üniversitemizin çalışmalarına ve faaliyetlerini katılarak çok güçlü bir destek veriyor. Bakanımızın da destekleri ile güçlü bir iletişim içerisinde çalışıyoruz. Borçlarımız da direkt parasal anlamda bir katkı olmadı ama Ocak ayında Sosyal Güvenlik Kurumumuzla Global bütçe anlaşması imzaladık. Global bütçe anlaşmasıyla içerde 2 ay alacağımızı aldık. Bu bize borçlarımızı da hemen acil olanlarını ödeme fırsatı verdi. Ayrıca hastanemizin giderlerini sıkı denetime alarak bazı cihazları 2017 ye alımını kaydırdık. Bütün bu tasarruflardan yararlanarak borcumuzu kontrolü altına aldık. Şimdi borcumuzu yönetilebilir hale getirdik. Bundan önce özel sektörden hastanemizin saf malzemesi ve giderleri için mal aldığımızda çok ileri tarihlere ancak ödeme yapabiliyorduk şimdi onu yarı yarıya azalttık. Yani 330 günden 150 güne ödeme gecikmesini çekmiş olduk. Amacımız vadesinde ödemek. Buna doğru yaklaşıyoruz gidişatımız olumlu. Borcu kontrol altına aldık ama borç için parasal bir destek almış değiliz. Borcu yönetme açısından daha iyi yönetebiliyoruz.
Maldia Dergisi: Hocam geçmişte iyi yönetilmeyen geçmiş yönetimlerde görev yapan arkadaşlarımız hakkında yolsuzluk falan var mı ? Ciddi bir rakam sonuçta bunun bir araştırması falan yapıldımı bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
AHMET KIZILAY: Bizde sayıştay da hepsini inceliyoruz. Burada bir yolsuzluk yok. Bu borcun oluşumunda 2 tane temel sorun var. 1 üniversite hastanelerinin gelir gider dengesi bıçak sırtı gidiyor. 2. de son iki yılda rektör değişimi olacağı için bir gevşeme oluyor. O gevşeklik zaten bıçak sırtı giden ve hatta bazen negatifte giden gelir gider dengesini bir anda bizim gibi büyük kurum ve işletmelerde çok çabuk dengeyi bozuyor. Denge bozulunca da birden negatife düşüyorsunuz. Temel neden döner sermayenin çok fazla taşeron çalıştırması. Bizim döner sermaye üzerinden 1 yıllık ödemeniz çok büyük bir rakama tekabül ediyor. Neredeyse borcun yarısını kapatacak bir ödemeyi biz taşeron üzerinden çalıştırdığımız insanlarımıza ödüyoruz. Helâli hoş olsun keşke daha çok maaşlarını yüksek verebilsek ama devlet hastanesini ele alalım. Devlet hastanesinin yatak kapasitesi bizden daha az daha fazla bizim burada çalışan personelimizin 2.5 katı devlet hastanesinde çalışıyor. Halbuki onların yatak sayısı bizden daha az. Ve onların çalıştırdığı taşeron sayısı bizden daha az. Bizim en önemli girdiniz taşeron üzerinden insan çalıştırmak. Bizim 106 yatağımız hizmete hazır fakat alamadık almamız için yeni taşeron üzerinden insan almamız lazım. Borcumuzu arttıracağı için o yataklarımızı açamıyoruz. Bülent Tüfenkçi başkanımızın burada çok büyük bir desteği oldu maliye bakanımız ile görüştü makineye bakanımız bize hemşire desteği vereceğini söyledi. Sonra ben maliye bakanımızı ziyaret ettim görüştük bize 100 tane hemşire sözü verdi. 2016 da alamadık biz bu 100 hemşireyi 2017 de maliye bakanımız tekrar Bülent Tüfenkçi bakanımızın devreye girmesi ile bize bu hemşire kadromuzu verdi. Bizden 4b 90 hemşire ilanını 3-4 hafta önce yaptık hayat bir ay önce yaptık 1000 e yakın başvuru oldu. Şimdi onların KPSS sıralaması yapılıyor. Bizim amacımız borçları iyi yönetmeye ve hizmette hiç bir aksama olmadığı gibi standartlarımızı yükseltmeye, ileri hizmet ve tıbbi müdahale vermek yeni hizmetler vermek hedefiyle devam ediyoruz. Şehrimize ve bölgemize borcumuz var diye bir mazeret hiç bir zaman ifade etmiyoruz hatta dikkat ederseniz devir teslimden sonra ben bu borç konusunu hiç konuşmuyorum. Çünkü bizim şehrimizde mazeretimiz borçlar değil. Bizim sorumluluğumuz hastanemizi en iyi şekilde hizmete devam ettirmek yeni alanları hizmete açmak ve şehrimize ve ülkemize daha iyi hizmet vermek.
Maldia Dergisi: Hocam şimdiye üniversite hep halktan uzak kaldı. Siz göreve geçtikten kısa bir süre sonra en şunu gördüm Malatyalılara da halkın üniversitesi oldu ve halk ile iç içe oldu. Son olarak Bununla ilgili Malatya halkına bir mesajınız var mı?
Ahmet KIZILAY: Üniversitemiz şehrimizin kendi kurumu. Bizde bu şehrin evladıyız. Biraz önce ifade ettim ben üniversitemizin 14. Rektörüyüm. Ama ben Üniversitenin içinde çalışarak Malatya’nın içinde gelmiş ilk rektörüm. Benden öncekiler memleketi Malatya’da olsa dışardan da gelmiş olsa hepsi Üniversitede çalışmadan rektör olmuş. Sadece bir rektörümüz burada 5-6 yıl üniversitede çalıştı rektör oldu. Onun dışında ki bütün rektörlerimiz hep dışardan Malatya’ya rektör olarak geldiler. İlk defa diyebilirim Malatya’nın kendi şehrinden Malatya ile iç içe bir insan rektör oldu. Yoksa her rektör Üniversitenin fiziki yapısına hem de gelişmesine katkı verdi. Ben 25 yıldır bu kurumdayım ve ben şunu gördüm Üniversite ile şehir arasındaki iletişim kopuktu arada bir aşılamaya bir duvar vardı. Benim dönemimde ise üniversite şehir ile iç içe. Üniversitenin güçlü bir insan kaynağı var. Şehrimizin her kısmına üniversitemizin katkısı olur. Çünkü üniversite büyük bir insan kaynağını hem barındırıyor hem de yetiştiriyor. Şehrin bütün alanlarında hocalarımızın o bilgi ve birikimlerini değerlendirmelerini katkı vermelerini istiyorum hocalarımızı teşvik ediyorum aralarında bağlantı oluyorum Üniversite sanayi iş birliği için çok güçlü bir çalışma içerisindeyiz. Buradaki hocalarımız sanayiye nasıl katkı verebilirler Teknokent tek nasıl buluşturabilirler diye çok yoğun çalışıyoruz. Şehirde başta Büyükşehir belediyemiz olmak üzere Yeşilyurt, Battalgazi ve tüm ilce belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, kamu kuruluşlarımız Üniversiteye her alanda güçlü bir destek veriyorlar. Karşılıklı bunlar üniversite onlara destek verirse onlar da üniversiteye desek veriyor. Orada çok büyük bir gelişmeyi yakaladık ve . bunu da arttırarak götüreceğiz. Üniversitenin sanat alanındaki potansiyelini şehire taşımaya çalışıyorum. Bilimsel alandaki potansiyelini şehir ile buluşturmaya çalışıyorum ve bu yönde iyi yönde ilerlemeyi sağladığımızı söyleyebilirim.
Maldia Dergisi: Hocam bu değerli vaktinizi bize ayırdığınız için teşekkür ediyoruz.
Ahmet KIZILAY: Ben teşekkür ediyorum. İnşallah üniversitemiz şehrimize çok daha fazla değer büyüyecek her alanda. Üniversitemiz şehrimizin her alanda gelişmesi için önce önder olacak ve bütün kurumlara gelişmesi için destek verecek.
İnönü Üniversitesi’nin çiçeği burnunda rektörü Ahmet Kızılay ile bu sayımızda siz değerli okurlarımız için renkli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.