Malatya’da Sarıkamış Şehitleri Unutulmadı

Battalgazi Belediyesi, Birinci Dünya Savaşı'nda Rus işgalinde bulunan doğu illerini geri almak için düzenlenen ve binlerce Mehmetçiğin şehit düştüğü Sarıkamış Harekatı'nın 105. yılı nedeniyle bir anma programı düzenledi.
Battalgazi Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından Belediye Konferans Salonunda düzenlenen programa Vali Aydın Baruş, Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü Öğretim Görevlisi Aykut Dönmez, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü Öğretim Görevlisi Aykut Dönmez, “Sarıkamış ta yaşanan acı, dram çok büyük bir acı ve dramdır. O kadar büyüktür ki bir kısmını anlatmamız bile istenmez” şeklinde konuştu.
Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, “Sarıkamış deyince; ibret var, hüzün ve dram vardır. Burada amacımız geçmişi yargılamak değil, geçmişe bakarak geleceğimize ışık tutmak. Ecdadımız vatana nasıl sahip çıkmışlarsa bizlerde bugün aynı şekilde sahip çıkacağız. Doğru hedefler belirleyip doğru planlar çerçevesinde rotamızı yol haritamızı kendimize çizmiş olacağız” dedi.
Programın kapanış konuşmasını gerçekleştiren ValiBaruş, şunları söyledi: “Öncelikle Sarıkamış şehitlerimizi unutmayarak böyle bir programı takip eden Battalgazi Belediye Başkanımız Osman Güder Bey’e çok çok teşekkür ediyorum. Bu bir vicdan borcudur. Bu şehitlerimize karşı olan minnet borcudur. Buraya gelip bu programı huşu içerisinde dinleyen tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Milletleri millet yapan bazı değerler vardır. Bu değerlerin başında tarih süreci içerisinde o milletlerin gösterdiği kahramanlıklar büyük değer tutmaktadır. Destanlar bunların başında gelir. Bir olaya destan denmesinin sebebi o olayda çok büyük fedakârlıklarortaya konulması, canlar verilmesi, kanlar dökülmesidir. Ve o olayın bir milletin hafızasında yüreğinde çok büyük izler bırakmasıdır. İşte bizim Türk Milleti olarak, bizi büyük bir millet yapan en önemli destanların başında Çanakkale destanı ile birlikte Sarıkamış destanı gelmektedir. Neden Sarıkamış Destanı denmektedir. Çünkü on binlerce vatan evladı kendilerine emir verildiği zaman vatanı,milleti savunması gerektiği bilincinde olarak, üzerlerinde yazlık kıyafetleriyle hiçbir donanıma sahip olmadan Allahuekber Dağlarına Rusları bu memleketin sınırlarından def etmek için gittiler. Biz, bu tarihimizdeki destanlarla sadece sevinmedik ama üzüntüleriyle, elemleriyle bu destanları yüreğimizde halen yaşatıyoruz. Bugünde dünyanın dört bir tarafında ülkemizin dört bir tarafında milletimizi görmek isteyen yurdumuza el uzatmak isteyen hainlere karşı askerimiz, polisimiz ve jandarmamız mücadele veriyor. Güneydoğudaki terörle mücadelede Hakkari’nin karlı dağlarında, Şırnak’ın karlı dağlarında, Ağrı’nın karlı dağlarında mücadele eden askerlerimiz işte bu Sarıkamış Destanı ruhuna sahip insanlardır.
Ben buradan bir kez daha aziz şehitlerimizi vatanın bütünlüğü uğruna ruhunu teslim eden güzel şehitlerimizi rahmetle anıyorum Allah mekanlarınıcennet eylesin. Bugün yine Türk ordusu Suriye’de ülkemize saldırmak isteyen teröristlere karşı Zeytin Dalında, Fırat Kalkanında elde ettiği zaferlerden sonra Barış Pınarı harekatında da büyük bir başarı sağlayarak teröristlerin inlerine kadar girdi ve bu başarısı devam edecek. Çünkü biz biliyoruz ki bu büyük millet bütün yaptığı dualarda askerini unutmuyor. Biz birlik beraberlik halinde büyük bir millet olmayı sürdürdüğümüz müddetçe, ülkemiz ve milletimizin üzerinde şer emelleri olanlar hiçbir zaman başarılı olamayacaklar. Yeter ki biz bu duyarlılığı bu fedakarlık ruhunu çocuklarımıza ve yeni nesillerimize çok çok iyi anlatalım. Zamanı geldiği zaman burada olduğu gibi o şehitlerimizi unutmayalım aynı zamanda da şehitlerimizin emanetlerine saygı duyalım. Ailelerine saygı duyalım, gazilerimize saygı gösterelim. Biz, ancak değerlerimizi bu şekilde yaşatırsak bu vatan uğruna fedakârlıkta bulunmuş güzel insanların hatırasına layık bir şekilde yaşamış oluruz. Bunu hiçbir zaman unutmayalım.
Mehmet Akif Ersoy’un da belirttiği gibi:
‘Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı,
Düşün altında yatandaki binlerce kefensiz yatanı’
Derken aslında bu kefensiz yatan ve bu toprak uğrunda hiçbir şey düşünmeden ailesini eşini çocuğunu ve dünya hayatını kaybedeceğini bile bile ölüme yürüyenleri kast etmiştir. Bugün topraklarımızın her bir köşesi bu şehit kanlarıyla yoğrulmuş aziz topraklardır. Bunun kıymetini çok iyi bilmemiz lazım. Çok şükür ki bu büyük millet vermiş olduğu mücadelede bu emanetin hissiyatını bilerek hareket ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü Öğretim Görevlisi Aykut Dönmez, “Sarıkamış ta yaşanan acı, dram çok büyük bir acı ve dramdır. O kadar büyüktür ki bir kısmını anlatmamız bile istenmez” şeklinde konuştu.
Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, “Sarıkamış deyince; ibret var, hüzün ve dram vardır. Burada amacımız geçmişi yargılamak değil, geçmişe bakarak geleceğimize ışık tutmak. Ecdadımız vatana nasıl sahip çıkmışlarsa bizlerde bugün aynı şekilde sahip çıkacağız. Doğru hedefler belirleyip doğru planlar çerçevesinde rotamızı yol haritamızı kendimize çizmiş olacağız” dedi.
Programın kapanış konuşmasını gerçekleştiren ValiBaruş, şunları söyledi: “Öncelikle Sarıkamış şehitlerimizi unutmayarak böyle bir programı takip eden Battalgazi Belediye Başkanımız Osman Güder Bey’e çok çok teşekkür ediyorum. Bu bir vicdan borcudur. Bu şehitlerimize karşı olan minnet borcudur. Buraya gelip bu programı huşu içerisinde dinleyen tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Milletleri millet yapan bazı değerler vardır. Bu değerlerin başında tarih süreci içerisinde o milletlerin gösterdiği kahramanlıklar büyük değer tutmaktadır. Destanlar bunların başında gelir. Bir olaya destan denmesinin sebebi o olayda çok büyük fedakârlıklarortaya konulması, canlar verilmesi, kanlar dökülmesidir. Ve o olayın bir milletin hafızasında yüreğinde çok büyük izler bırakmasıdır. İşte bizim Türk Milleti olarak, bizi büyük bir millet yapan en önemli destanların başında Çanakkale destanı ile birlikte Sarıkamış destanı gelmektedir. Neden Sarıkamış Destanı denmektedir. Çünkü on binlerce vatan evladı kendilerine emir verildiği zaman vatanı,milleti savunması gerektiği bilincinde olarak, üzerlerinde yazlık kıyafetleriyle hiçbir donanıma sahip olmadan Allahuekber Dağlarına Rusları bu memleketin sınırlarından def etmek için gittiler. Biz, bu tarihimizdeki destanlarla sadece sevinmedik ama üzüntüleriyle, elemleriyle bu destanları yüreğimizde halen yaşatıyoruz. Bugünde dünyanın dört bir tarafında ülkemizin dört bir tarafında milletimizi görmek isteyen yurdumuza el uzatmak isteyen hainlere karşı askerimiz, polisimiz ve jandarmamız mücadele veriyor. Güneydoğudaki terörle mücadelede Hakkari’nin karlı dağlarında, Şırnak’ın karlı dağlarında, Ağrı’nın karlı dağlarında mücadele eden askerlerimiz işte bu Sarıkamış Destanı ruhuna sahip insanlardır.
Ben buradan bir kez daha aziz şehitlerimizi vatanın bütünlüğü uğruna ruhunu teslim eden güzel şehitlerimizi rahmetle anıyorum Allah mekanlarınıcennet eylesin. Bugün yine Türk ordusu Suriye’de ülkemize saldırmak isteyen teröristlere karşı Zeytin Dalında, Fırat Kalkanında elde ettiği zaferlerden sonra Barış Pınarı harekatında da büyük bir başarı sağlayarak teröristlerin inlerine kadar girdi ve bu başarısı devam edecek. Çünkü biz biliyoruz ki bu büyük millet bütün yaptığı dualarda askerini unutmuyor. Biz birlik beraberlik halinde büyük bir millet olmayı sürdürdüğümüz müddetçe, ülkemiz ve milletimizin üzerinde şer emelleri olanlar hiçbir zaman başarılı olamayacaklar. Yeter ki biz bu duyarlılığı bu fedakarlık ruhunu çocuklarımıza ve yeni nesillerimize çok çok iyi anlatalım. Zamanı geldiği zaman burada olduğu gibi o şehitlerimizi unutmayalım aynı zamanda da şehitlerimizin emanetlerine saygı duyalım. Ailelerine saygı duyalım, gazilerimize saygı gösterelim. Biz, ancak değerlerimizi bu şekilde yaşatırsak bu vatan uğruna fedakârlıkta bulunmuş güzel insanların hatırasına layık bir şekilde yaşamış oluruz. Bunu hiçbir zaman unutmayalım.
Mehmet Akif Ersoy’un da belirttiği gibi:
‘Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı,
Düşün altında yatandaki binlerce kefensiz yatanı’
Derken aslında bu kefensiz yatan ve bu toprak uğrunda hiçbir şey düşünmeden ailesini eşini çocuğunu ve dünya hayatını kaybedeceğini bile bile ölüme yürüyenleri kast etmiştir. Bugün topraklarımızın her bir köşesi bu şehit kanlarıyla yoğrulmuş aziz topraklardır. Bunun kıymetini çok iyi bilmemiz lazım. Çok şükür ki bu büyük millet vermiş olduğu mücadelede bu emanetin hissiyatını bilerek hareket ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.