Bakan Bülent Tüfenkci,Maldia Dergisi'ne Çarpıcı Açıklamalarda Bulundu

Gümrük Ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci Maldia Dergisi'ne verdiği özel röportaj'da gündem yaratcak önemli açıklamalarda bulundu.
ÖZAL’DAN SONRA BU KADAR SEVİNMEMİŞTİK‘BAKAN SENARYOLARININ HİÇBİRİNDE BENİM İSMİM OLMAZDI’Ankara’dayız… İlk durağımız elbette ki makam merdivenlerini her adımladığımızda göğsümüzün kabarmasına engel olamadığımız Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci.Ah Malatya’m ah… Ne kadar bekledik bu anı… Ne kadar koyu hayaller kurduk bu makamlara dair… İşte karşımızda, orada masasında oturuyor, Malatyalı bakan!Hala o ‘il başkanı Bülent Tüfenkci’… Alçak gönüllülüğünden, kibarlığından hiçbir şey kaybetmemiş. Güler yüzüyle karşılıyor bizi… ‘Memleketten selam getirdik’ der demez, gözlerinin için ayrı bir gülüyor…Bakan olduktan sonra ilk kez Malatya’dan bir yayın organına röportaj veriyor sayın bakan. Bu şerefe nail olduğumuz için oldukça mutlu ve gururluyuz elbette.İşte Maldia’dan yine kayıtlara geçecek bir röportaj daha…Sayın bakanım öncelikle hayırlı olsun. Malatya’nın yıllardır süre gelen bakanlık hasretine son verdiniz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?Hükümet kurulmadan önce olası Bakanlar senaryolarının hiçbirinde Bülent Tüfenkci olarak benim ismim olmazdı. Bu kabine içerisinde en sürpriz Bakanlardan birisi benim. Bunun için Sayın Başbakanımıza ve Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kere daha şükranlarımı sunuyorum.64. hükümet reform hükümeti olarak yola çıkmıştır, ilk günkü aşkla yola çıktık ve yolumuza devam ediyoruz. Bu aşk ve heyecanla Türkiye'nin hem milli gelirini hem refahını hem de gelişmişlik düzeyini artıracağız. Malatya ile birlikte bütün Türkiye'yi büyüteceğiz. Bizler el ele verdiğimiz zaman, birbirimizi desteklediğimiz zaman yapamayacağımız hiçbir şey yoktur.Hangi partiden olursak olalım, hangi görüşten olursak olalım ki görüşlerin farklılığını biz bir zenginlik olarak gördük görmeye de devam edeceğiz, çünkü Malatya bizim ortak değerimizdir. Malatya ortak paydasında buluşabilmemiz ve Malatya kentinin birlikte yaşama, hoşgörü kültürünü aktarmak bizler için gurur vericidir.Malatya’ya yapılacak yatırımlar noktasında sizin ne gibi katkılarınız olacak?Öncelikle şunu söyleyebilirim. Malatya günümüze kadar her dönemde Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri olma özelliğini kaybetmemiştir. Özünde barındırdığı değerleri ve potansiyeli ile birçok siyasetçi ve iş adamını ülkemize kazandırmış ve her zaman değerli ve saygın bir şehir olma yolunda ilerlemiştir. Malatya, doğunun parlayan yıldızı olarak her zaman cazibe merkezi olmuştur. Malatya’ya yapılan yatırımlar her dönemde süreklilik arz etmiştir.AK Parti iktidarıyla başlayan süreçten günümüze Malatya’ya yapılan yatırımlar artarak devam etmiştir. 14 yıllık AK Parti iktidarındaki hizmetlerle Malatya bölgenin yıldızı haline gelmiştir. O denemin Başbakanı şu anki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep TayyipERDOĞAN’ın Malatya’ya her zaman ayrı bir muhabbeti ve desteği olmuştur. Malatya da yatırımlar noktasında pastanın büyük payını her zaman almaya devam etmiştir.Bir bakan Türkiye’nin bakanıdır ancak bir şehrin bakanlık düzeyinden temsiliyeti, o ilin sorunlarının çözümü ve yapılan ya da yapılacak proje ve yatırımlarının takibi noktasında önemli bir avantaj sağlamaktadır. Göreve geldiğim günden beri İl Başkanımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız, İlçe Belediye Başkanlarımızla kabinemizin değerli bakanlarından randevu alıp sorunlar, projeler ve yatırımlar noktasında bilgiler alma ve en üst düzeyden iletme fırsatı yakalandı. Aynı şekilde nasip olursa belirli periyodlarla Bakanlarımızı Malatya’mızda ağırlamayı amaçlıyoruz. Böylelikle yatırımlar, projeler yerinde denetlenecektir. Bunun ilkini geçtiğimiz ay gerçekleştirdik. Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu’nu şehrimizde ağırladık. Çok faydalı bir ziyaret oldu. Kendisine buradan bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum.Malatya’nın tanıtımı ve hak ettiği değeri görmesi adına şehrin siyasileri, iş adamları ve tabi ki halkımızın da desteği ile çalışmalarımız süratle devam edecektir. Malatya’ya yapılan yatırımlar artarak devam edecektir. Çünkü Malatya’mız bunu her zaman hak etmiştir.Ülkemizin küresel konjonktürde geldiği nokta sizce nasıl yorumlanmalı. Bir Rusya ile yaşanan kriz bize ne gibi sonuçlar getirir?Rusya, 24 Kasım'dan itibaren Türkiye'ye çeşitli eşyalarda ve meyve-sebzede ambargo uyguluyor. Biz o zaman da ifade ettik bugün de söylüyoruz ambargo uygulamaları doğru bir işlem değil, bundan en fazla zararı Rus vatandaşlar yaşar. Bugün gelinen noktada başta Putin olmak üzere Rus yetkilileri de bunu böyle ifade ediyor. Biz ülkeler arası sorunların diyalogla çözülmesi gerektiğini ifade ediyoruz ve hala aynı noktadayız. Ambargo başladığından bu yana gerginliği tırmandıran bir ülke konumunda olmadık, sorunlar diyaloglarla çözülsün, bu tür gerginliklerden iki ülke halkı da zarar görmesin konumunda olduk.Yaş sebze ve meyve ithalatı ve diğer ürünlerde üreticimize, ihracatçımıza yeni pazarlar bulduk. Türkiye büyük bir ülkedir. Türkiye eskisi gibi ihracatını sadece bir, iki ülkeye bağlı yapmıyor, 37 üründe 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan ülke konumundayız. 2002'den önce 5 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken bugün 16,17 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yapar konumuna geldi. 200'ün üzerinde ülkeye ihracat yapar durumdayız.Ülkemizin Rusya’ya ihracatı 2014 yılında %15, 2015 yılında ise %40 oranında düşmüştür. Bir başka deyişle uçak krizi öncesinde de ikili ticarette önemli bir gerileme söz konusudur. Anılan kriz ve Rus tarafının takip eden uygulamaları sonucunda ise 2016 yılı Ocak-Şubat döneminde ihracatımız, 2015 yılı Ocak-Şubat dönemine göre %62 düşüş göstermiştir.Türkiye ile Rusya arasında oluşturulan ve iki ülke arasındaki ticarette sevk edilen eşyaya ilişkin bilgilerin iki ülkenin gümrük idareleri arasında elektronik yolla önceden değişimine ve gönüllülük esasına dayanan Basitleştirilmiş Gümrük Hattı (BGH) kullanımında ise 2015 yılı dahil olmak üzere istikrarlı bir artış olmuştur. 25 Şubat 2015 tarihi itibariyle BGH kapsamında danışma, denetim ve veri girişi faaliyetleri konusunda Türkiye İhracatçılar Meclisinin yetkilendirilmesi ve sistemin ücretsiz olarak ihracatçıların kullanıma sunulması sonucu sistemin kullanımı 140 milyon dolar düzeyine kadar yükselmiştir. 2015 yılındaRusya’ya toplam ihracatımız %40 düşüş gösterirken, BGH kullanımının %17 civarında arttığı ve toplam ihracatımız içinde hattın kullanım oranının %4’e yaklaştığı görülmektedir. Diğer taraftan uçak krizinin yaşandığı 24 Kasım 2015-31 Mart 2016 arası dönemdeki azalma 1 yıl önce aynı döneme göre %15 ile sınırlı kalmıştır.2015 yılında taze üzüm, taze domates ve çilek ise en fazla sevkiyatı gerçekleşen ürünler olmuştur. Bilindiği üzere yaşanan krizin ardından Rus Hükümeti tarafından alınan yaptırım kararlarına göre (30 Kasım 2015 tarihli Kararname) birçok yaş meyve sebze gibi anılan ürünlerin de Rusya’ya ihracatı 1 Ocak 2016 tarihi itibariyle yasaklanmış durumdadır.Bu doğrultuda uçak krizinin yaşandığı 24 Kasım 2015-31 Mart 2016 arası dönemdeki 35 milyon dolarlık sevkiyatın sadece 14,8 milyon dolarlık kısmının yaş meyve sebze, geri kalan kısmının ise tekstil ürünleri olduğu görülmektedir.Dış ticaretteki hacmimizi arttırma adına ne gibi çalışmalarınız var?Bakanlığımızca gerçekleştirilen ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik çalışmalarımız vesilesiyle ülkemizin ticaretin hızlı ve güvenli olarak yapıldığı bir ülke haline gelmesi ve bu sayede Bakanlığımızca dış ticaret hacmimizin artışına katkıda bulunulması amaçlanmaktadır. Bu alanda gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımıza şunlar örnek olarak gösterilebilir:Rusya ile başlatılan Basitleştirilmiş Gümrük Hattı benzeri gümrük işlemlerinin kolaylaştırılmasını ve basitleştirilmesini sağlayan ve gönüllülük esasına dayanan sistemlerin diğer ülkelere de yaygınlaştırılması öngörülmektedir. Bu kapsamda, Belarus ile ülkemiz arasında anılan sistemin oluşturulabilmesini teminen müzakereler devam etmekle birlikte, önümüzdeki süreçte Azerbaycan ve Kazakistan ile müzakerelerin gerçekleştirilmesi için gerekli girişimlerin başlatılması planlanmaktadır.Bunun yanında, gümrük yükümlülüklerini yerine getiren, düzenli kayıt tutan, mali yeterlilik, emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunan, kendi oto kontrolünü yapabilen firmalara gümrük işlemlerinde birtakım kolaylık ve imtiyazlar tanıyan uluslararası bir statü olan Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü başta AB üyesi ülkeler ve ABD olmak üzere dünyada 56 ülkede uluslararası arz zincirinin güvenliğinin sağlanmasını teminen tanınmaktadır. Karşılıklı Tanıma Düzenleme’lerinin imzalanması suretiyle bir ülkede güvenilir kabul edilen ticaret erbabı diğer ülkede de güvenilir kabul edilmekte ve o ülkede de gümrük uygulamalarında daha az kontrole tabi tutulma, öncelikli kontrol gibi kolaylıklardan faydalanabilmektedir. Bu çerçevede, ilk Karşılıklı Tanıma Düzenlemesi Güney Kore ile 09 Haziran 2014 tarihinde İstanbul’da imzalanmış olup, AB ve ABD nezdinde de Karşılıklı Tanıma Anlaşmaları açısından gerekli girişimler başlatılmıştır.Diğer taraftan, Dünya Ticaret Örgütü bünyesinde 7 Aralık 2013 tarihinde "Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması” kabul edilmiştir. 108 DTÖ üyesinin iç onay işlemlerini tamamlamasıyla yürürlüğe girecek Anlaşma, 29.02.2016 tarihli ve 2016/8570 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ülkemizce onaylanmış bulunmaktadır. Anlaşma hükümlerinin büyük çoğunluğu Bakanlığımız görev alanına girmekte olup, Bakanlığımızca mezkur Anlaşma’nın ülkemizde tam olarak uygulanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir.Ayrıca, Bakanlığımızca ikili ticaretimizin yoğun olduğu ülkelerle düzenli olarak Üst Düzey İkili Görüşmeler gerçekleştirilerek, bahse konu toplantılar vesilesiyle ikili ticaretingeliştirilmesi ve firmaların gümrük işlem süreçlerinde karşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik çalışmalarda iki ülke gümrük idaresinin işbirliği içinde çaba göstermesi yönünde kararlar alınmaktadır. Bu çerçevede, son olarak İran, Suudi Arabistan ve Güney Kore ile Üst Düzey İkili Görüşmeler düzenlenmiş olup, anılan toplantılar vasıtasıyla Bakanlığımız görev alanına giren hususlar çerçevesinde ikili ticaret hacimlerinin arttırılmasına yönelik adımlar atılmaktadır.Küresel krizin üzerinden 7 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen dünya ekonomisi, krizin etkilerini atlatabilmiş değil. İşte bu noktada Türkiye ekonomisi çok avantajlı bir durumdadır. Hükümetlerimiz döneminde ihracatımız daha yaygın bir ağa kavuşmuştur. Eskiden ülkemiz belirli ve tek bir noktaya mal ve ürün satmakta iken bugün dünyanın dört bir köşesine ihracat yapmaktayız.* 2002 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısı sadece 8 iken geçtiğimiz yıl 34 ülkeye 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdik.* 2002 yılında toplam ihracatımızın %57’sini sadece Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirmekteydik.Ülkemiz ihracatta neredeyse tek bir coğrafyaya yoğunlaşmıştı.* 2002 yılında ihracatımızın %3,5’ini Kuzey Afrika ülkelerine yaparken geçen yıl bu oran %6,2’ye yükselmiştir.* 2002 yılında ihracatımızın %9,5’ini Yakın ve Orta Doğu Ülkelerine yapıyorken bu oranı %22,5’e çıkardık.* 2002 yılında Türki Cumhuriyetlere yaptığımız ihracat toplam ihracatımızın %1,7’sini oluştururken bu oran %4,5’e yükselmiştir.* 2002 yılında İslam Ülkelerine yaptığımız ihracat toplam ihracatımızın %13,1’i iken bu oran %31’e çıkmıştır.İhracatımızın artışı ve ihracat yaptığımız coğrafyanın genişlemesi şehirlerimizin de ticaret potansiyellerini daha iyi kullanabilmelerine olanak sağlamıştır. 2002 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan sadece 5 şehrimiz vardı. Geçen yıl 16 şehrimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirmiştir. Artık ihraç ettiğimiz ürünlerde de artan bir çeşitliliğe sahibiz. 2002 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ürün sayımız sadece 9 iken; geçen yıl tam 37 üründe 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdik.Bakanlık olarak rekabet gücümüzü artırmak ve yeni pazarlara girmemizi sağlamak için gümrük işlemlerini kolaylaştırmak ve hızlandırmak ilk hedefimizdir. Ülke olarak bu sene Ocak ayında Dünya Ticaret Örgütü 9. Bakanlar Konferansında kabul edilen “Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasını” onayladık. Bu anlaşma sayesinde; Bizim sanayicimiz, ticaret erbabımız ülkemizde sahip olduğu kolaylıklardan, bu anlaşmayı imzalayan tüm ülkelerde aynı biçimde faydalanacaklardır.Bürokratik işlemlerde zaman kayıplarını en aza indirmek için sürekli yeni modeller geliştiriyoruz. Gümrük kapılarımızı dış ticaret kapasitemize, ihtiyaç ve taleplere göreyeniliyor, tam otomasyona kavuşturuyoruz. Yeni çalışmalarımızın ve projelerimizin temelinde, elektronik sistemleri esas alan ve sınır geçişlerini hızlandıran sistemler yer almaktadır. Bunlardan biri “Tek Pencere” Sistemidir. Bir diğer kolaylık; Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsüdür, bu uygulama sayesinde ticaret erbabımıza; ihracatta yerinde gümrükleme, izinli gönderici ile daha az ve öncelikli muayene kolaylıkları başta olmak üzere pek çok basitleştirilmiş ve hızlandırılmış usullerle maliyet tasarrufu sağlıyoruz.21 Aralık 2015’te Yükümlü Kayıt ve Takip Sistemi’ni hayata geçirdik. Hızlı Kargo Taşımacılığı; küçük çapta da olsa ihracat yapmak isteyen işletmelerimiz için zaman ve işlem maliyeti açısından ciddi tasarruf sağlamaktadır. Bu kapsamda, sadece 2015 yılında %94’ü ihracat olmak üzere 271 Milyon dolarlık bir ticaret hacmi oluşmuştur.Konteyner ve Liman Takip Sistemini hayata geçiriyoruz. Sistemin kurulması ile ülkemize giriş yapan eşya ve konteynerlerin limana girişinden çıkışına kadar tüm aşamalar elektronik ortamda kayıt altına alınacaktır. “Varış Öncesi Yolcu Bildirimi” uygulaması ile yolcu bilgilerinin seyahat öncesi alınarak risk analizi yapılmaktadır. Kara sınır kapılarımızda Tek Durak uygulamasını hayata geçirmek için çalışmaları başlattık. Böylece yolcularımızın da kara hudut kapılarında beklemeleri nedeniyle oluşan zaman kayıplarını engellenmeyi hedeflemekteyiz.Kara yolu taşımacılığında dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyiz. Kara yolu taşımacılığının transit boyutunun küresel düzeyde armada sistemi ise TIR Sistemi’dir. Ülkemizde 1.500’ün üzerinde nakliye firmamızın ve 60 binden fazla araç filomuzun TIR rejimi altında taşıma yaptığını görüyoruz. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak, TIR Sistemi’ne ilişkin teknik altyapısı hazırlanan elektronik TIR’a dünya çapında öncülük ediyoruz. Bu çerçevede, İran ve Gürcistan ile e-TIR pilot projelerini başlattık.Son olarak dergimiz aracılığıyla hemşerilerinize ne gibi mesajlar vermek istersiniz?Sadece AK Parti teşkilatlarının değil, bize oy versin vermesin bütün Malatyalı hemşerilerimizin hizmetkârıyız. Önemli olan kubbede hoş bir seda bırakmaktır. Bizler birbirimize sahip çıkarak birbirimize yardımcı olarak başarılı olabiliriz. Bugüne kadar bütün teşkilat kademelerinde siyaseti samimi olarak yaptım. Gönlüm herkese açıktır, Bakanlığımız herkese açıktır.Hep beraber kenetlenerek hem Malatya’mıza hem de ülkemize iyi hizmetler yapma ve bu hizmetin karşılığında da ülkemizi belli bir yere getirme hedefindeyiz. Bu noktada birbirimizi örselemeden, hangi görüşten olursa olsun birbirimize destek olarak şehrimizi, ülkemizi 2023 hedeflerine taşımanın gayreti içerisinde olalım. Çünkü Malatya’nın insanı dürüsttür, sevgi doludur, girişimcidir, en önemlisi de vatanseverdir. Biz vatanımızı, Malatya’mızı seviyoruz ve birlikte hareket ettiğimizde inşallah iyi işler ortaya çıkacağına inanıyoruz.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.