Ahmet Çakır,Zincir Marketler,GES, Müteahhitlik !

 

Bir önceki Malatya Büyükşehir Belediye Başkanımız AhmetÇakır'ın siyasi hayatında olduğu kadar, ticari hayatında da altın çağını yaşadığını söylemek yanlış olmaz sanırım.

 

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Belediye'yi büyük bir borç batağına sokan, (Bunu sadece biz değil, halefi de söylüyor) Ahmet Çakır, kendi şirketlerinde ise değil borçlanmak sermayesini her geçen gün katlayarak Türkiye'nin sayılı yatırımcılarından biri olma yolunda koşar adım ilerliyor.

 

Nereden girdik bu konuya izah ediyim.

 

Siyasi kariyeri henüz başlamadan önce Akpınar'da 4 metrekarelik bir helva dükkanının sahibi olan Sayın Çakır, bugün artık şirketlerinin sayısını kendisi bile bilmeyecek derecede ani bir yükselişle ticari dehasını ortaya koymaya başladı!

 

Malatya ve çevre illerde kurulan güneş enerjisi santralleri,

Organize Sanayi'deki fabrikası ve gıda tedarikçiliğinden sonra eski başkan - milletvekili Sayın Çakır şimdi de inşaat işinde adından söz ettiriyor.

Emeğiyle, alınteriyle çalışıp kazanıyorsa ona diyecek sözümüz yok, Allah birine bin katsın.

Fakat Belediye Başkanlığından gelmiş bir siyasinin inşaat işinde koşturması ne kadar doğru!

Birileri çıkıp demezmi ki; 'Sayın Milletvekili daha bir kaç yıl önce imarın başında siz vardınız, elinizdeki parsellerin hikayesi nedir bir açıklayın!" diye.

Der mi der. 

Peki ya dışarıya açılarak Güneş Enerjisi Santrali kuracak finansman ve bağlantı işinin aslı?

Bildiğimiz kadarıyla bu işler o kadar kolay olmuyor. Sermaye lazım, arsa lazım, ikili ilişki lazım.

Geçen gün tesadüfen 'Çakıroğlu' ismiyle, devlet töreni düzeyinde açılış protokolü uygulanan mağazanın açılışına denk geldim.

Esnafın pandemi etkisiyle bozulan işleri nedeniyle evine ekmek götürmekte zorlandığı bir süreçte, Sayın Çakır Esenlik'e ürün tedariki yapacak bir zincir mağaza daha açıyordu !

 

Ağalar beyler yapmayın etmeyin!

Kanını emmeyin şu partinin, yeter Allah aşkına. Sizler her sırası geldiğinde Hazreti Ömer'in yöneticilik ahlakı ve terbiyesini özümsediğini iddia eden milletin görevlendirdiği kişilersiniz.

Ve bilmem farkında mısınız, amme hizmeti yapıyorsunuz! 

Nedir bu hırsınız, nedir bu dünya malı hevesiniz.

Şu adama yapılır mı bu ?

 

O gece gündüz demesin ülkesi için koştursun çabalasın, siz ise...

Keşke ticari işlerinizi siyasi kariyerinizi noktaladıktan sonra koştursanız.

Daha doğru olmaz mı sizce de?